Erken Müzik Eğitimi

Erken müzik eğitimi Almanya, Avusturya ve İsviçre'deki kreşlerde tiyatro eğitimine benzer şekilde giderek daha önemli hale gelmektedir. Müzik eğitiminin unsurları her şeyden önce ses, hareket, enstrüman çalma, deneyimleme ve müziğin etkisi, düşünme ve müziği diğer tasarım biçimleriyle ilişkilendirme alanlarıdır.

Kişisel gelişim ve öz eğitim

Müzik eğitiminin başlangıcı 16. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Johann Amos Comenius (1562-1670) ilköğretimde müzik eğitimi için bir konsept tasarlayan ilk pedagogdur. Günümüzün müzik eğitimi kendisini kişilik gelişimi ve her şeyden önce kişisel eğitim için bir fırsat olarak görmektedir. Bu, çocukları müzik ve enstrümanlarla buluşturmakla ilgilidir. Ancak ilköğretimde müzik eğitimi klasik bir enstrüman dersi değildir. Erken çocukluk dönemi müzik eğitimi anlamında, müzik yapmak çocuklar için bir ifade biçimidir ve onların özerkliklerini güçlendirmelidir. Bu nedenle kreşteki müzik eğitiminin amacı, çocukların müzikal ifadelerini teşvik etmek ve çocuğun ilgisi anlamında doğal bir gelişimin gelişmesine olanak sağlamak için müzikle karşılaşmalarını sağlamaktır.

Müzik eğitiminin avantajları

Yapılan bir araştırma, anaokulunda düzenli olarak şarkı söylemenin bilişsel becerileri geliştirdiğini gösteriyor. Örneğin, düzenli olarak şarkı söyleyen çocuklar okula daha erken hazır oluyor. Ancak çocukların motor becerileri de eğitilir. Erken müzik eğitimi çocuklara hem kaba motor becerileri (hareket ve ritim) hem de ince motor becerileri (enstrüman çalma) konusunda yardımcı olur. Müzik eğitimi yoluyla sosyal gelişim ve kültürlerarası yönler de desteklenir. Birlikte müzik yapmak, dans etmek veya kendilerini başka bir şekilde yaratıcı bir şekilde ifade etmek çocukların sosyal etkileşimini teşvik eder. Müzik eğitimi, durum odaklı yaklaşım veya açık ve anlaşılır yaklaşım gibi diğer kavramlarla bağlantılıdır.yarı açık KITA'daki kavramlar çok iyi bir şekilde birleştirilebilir.